12 Haziran 2009 Cuma

Veda

Eğer tıkandıysa artık, bu son görüşünse onu ve bu fikir seni çıldırtıyor olsa bile önemi yoktur dokuz ay içinde olanların. Seni görmezden gelişlerinin, arkada bırakışlarının, cevap ve selam vermeyişlerinin hatta sana gülümseyişlerinin, hatrını soruşlarının, senin için bir an olsun endişelenişlerinin bile yoktur önemi. Tek önemli olan veda anıdır. Sen içinden bir şeylerin kopup gitmesine izin verirken onun  için sıradan bir veda oluşunun bile yoktur önemi. Sen yanağına yapıştırdığın yanağın için kahrolurken, onun 'hah tamam bununla da vedalaştım' diye düşünmesinin de yoktur bir önemi. Tek önemli olan elin onun elindeyken son bir an için "Ben de seni tanıdığıma mutlu oldum ...'ciğim" demesiyle nefesinin saçlarını yalamasıdır. Dokuz ay boyunca her yerde gözlerin onu takip etmiş olsa da ona son bir bakışındır önemli olan ve gülümsemeye çalışışın ve pişman oluşun o anı birkaç saniye bile uzatmadığın için. Hıçkıra hıçkıra ağlamak isteyişişindir önemli olan ve önem nedir o an bilir misiniz? Yalnızca "o"dur ve önem, onunla ilgili en mutlu detaylara saklanmıştır. Senin dışında kimsenin hiçbir şey hissetmediği o basit küçük anlara. O'na saklanmıştır önem ve o artık yoktur. Hiçbir yerde, hiçbir şekilde. Sende yoktur ya da içinde bulunduğun başka bir şeyde. Hayatından yoktur ve artık Messenger'ında adresi olan eski okulundan bir çocuktan başkası değildir. Gerçek olan budur. İçinde çok daha fazlası olsa da o bundan başkası değildir aslında ve sen de onun için bundan başkası olmayacaksındır. İçinde veyahut gerçekte. Hiçbir zaman, hiçbir yerde.